GAZZE (AA) – Gazze Şeridi'ndeki Filistinli alimler, İsrail mahkemesinin "Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'nın avlusunda dini ritüellerini yerine getirmelerine izin veren" kararını kınadı.
İsrail mahkemesinin önceki gün aldığı bu karar, Gazze'de Filistinli Alimler Birliğinin düzenlediği ve din adamlarının da katıldığı bir gösteriyle protesto edildi.
Eylemde, "Hepimizin canı sana feda olsun ey Kudüs" ve "Aksa'ya destek için hızlı hareket edilmesi çağrısında bulunuyoruz" ifadelerinin yazılı olduğu pankartlar taşındı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus Müftüsü İhsan Aşur, burada yaptığı konuşmada, "İşgal mahkemesinin Mescid-i Aksa'nın kirletilmesine izin verme kararı, tüm kırmızı çizgileri aşıyor. Çünkü işgal hükümetine yapabileceği her türlü çirkin davranış için çürük bir yasal dayanak sağlıyor." dedi.
Dini-ideolojik bir savaşın fitilini ateşleyebilecek bu kararın muhtemel yansımaları konusunda uyarıda bulunan Aşur, Mescid-i Aksa'yı korumanın, İslam inancının bir emri olduğunu ve Müslümanların onu desteklemekten geri kalmasının caiz olmadığını söyledi.
Aşur, Filistin direnişini "Kudüs'ü uygun gördüğü şekilde savunmaya" çağırırken, Filistinlilerden de Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'yı kirletmelerine engel olmak için Aksa'da nöbet tutmalarını istedi.
– İsrail mahkemesinden Mescid-i Aksa'yı hedef alan karar
İsrail mahkemesi, 22 Mayıs'ta, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlusuna baskın düzenleyen Yahudi yerleşimcilerin burada "yüksek sesle ibadet etmelerine" ve "bazı dini ritüelleri gerçekleştirmelerine" izin verilmesi yönünde karar almıştı.
Geçen hafta düzenlenen baskında yüksek sesle ayinler yaptıkları için gözaltına alınan 3 reşit olmayan yerleşimci adına yapılan temyiz sonucunda İsrail Sulh Mahkemesi, "Mescid-i Aksa'da yüksek sesle dua etmenin ve yere doğru eğilmenin suç sayılmayacağına" ya da "sivil barışın ihlali olarak değerlendirilmeyeceğine" hükmetmişti.
Mahkeme ayrıca, 3 yerleşimcinin Mescid-i Aksa'ya baskınları sırasındaki eylemlerinin "düzensizliğe ve kargaşaya yol açabilecek herhangi bir davranış içermediğini" kaydetmişti.
Kararla, tüm İsrail halkının "Mescid-i Aksa'ya girmesine ve dini ritüellerini gerçekleştirmelerine izin verildiği" aktarılmıştı.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.