ANKARA (AA) – HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, İstanbul'un fethinin askeri, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda nasıl bir değişime neden olduğunun bugünün gençleri tarafından iyi bilinmesinin gelecek açısından çok önemli olduğunu belirtti.
Arslan, İstanbul'un fethinin 569. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Fatih Sultan Mehmet tarafından 29 Mayıs 1453'te fethedilen İstanbul'un, dünden bugüne cazibe merkezi ve pek çok kültürün bir arada yaşadığı bir medeniyet şehri olduğunu belirten Arslan, fethin hem Türkiye hem de dünya tarihi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
İstanbul'un fethedilmesiyle Osmanlı Devleti'nin üç kıtaya yayılan büyük bir imparatorluk haline geldiğini hatırlatan Arslan, şunları kaydetti:
"Yıkılmaz denilen Bizans surlarının Fatih Sultan Mehmet Han'ın önderliğindeki kahraman Osmanlı ordusu tarafından yıkılmasıyla birlikte Osmanlı ordusu Bizans surlarını yıkan ilk devlet olarak tarihe geçmiştir. İstanbul'un fethiyle dünya tarihinin akışı değiştirilmiş, Orta Çağ kapanmış, Yeni Çağ açılmıştır. Peygamber Efendimizin övgüsüne de mazhar olunan İstanbul'un fethiyle sadece bir şehrin yönetimi ele geçirilmemiş, aynı zamanda birçok kültürün barış ve kardeşlik içerisinde huzurla bir arada yaşayabileceği de tüm dünyaya bir kez daha ilan edilmiştir. Şair Nedim'in de dediği gibi 'Bir taşına bütün dünyanın feda edileceği şehri İstanbul', Fatih Sultan Mehmet'in hoşgörüsü ve adalet anlayışıyla farklı inanç ve kültürlerin bir arada barış ve mutluluk içerisinde yaşadığı bir medeniyet merkezi, örnek bir şehir haline gelmiştir."
– "Şanlı tarihimizden örnek alarak ülkemizi daha da ileriye taşıma zamanı"
Fatih Sultan Mehmet'in "Asıl olan şehirleri değil, gönülleri fethetmek" anlayışının, İstanbul'un ruhuna yansıdığını belirten Arslan, şunları aktardı:
"Bugün de kaosların ve huzursuzlukların arttığı bir dünyada, 1453'te Fatih tarafından ortaya konulan, temelinde barış ve kardeşlik yer alan fetih ruhunun, bireyi, kardeşliği, kucaklaşmayı ve barışı esas alan yönetim ve yönetişim anlayışının yaygınlaşarak devam etmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Zaman geçmişi karalamak, kötülemek zamanı değil, geçmişe sahip çıkarak, şanlı tarihimizden örnek alarak ülkemizi daha da ileriye taşıma zamanıdır.
Tarihe iz bırakan, çağ açıp çağ kapayan önemli isimleri günlük siyaset malzemesi ve bir hesaplaşma aracı yapmanın, geçmişin şanlı isimlerini küçük düşürücü ifadeler kullanmanın kimseye bir faydası yoktur. Ecdadına sahip çıkan Türkiye, tarihinden aldığı güçle geleceğe daha emin adımlarla yürüyecektir. Fethin askeri, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda nasıl bir değişime neden olduğunun bugünün gençleri tarafından iyi bilinmesi, geleceğimiz açısından çok önemlidir."