ANKARA (AA) – Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Avrupa'da son dönemlerde Müslüman karşıtlığı ve diğer ırkçı nefret suçlarının endişe verici oranda arttığını belirterek, Avrupa'nın bu sorunlarla yüzleşmesi ve çözüm bulması gerektiğini ifade etti.
Arslan, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, Avrupa Birliğinin (AB) tohumlarını atan Schuman Deklarasyonu'nun kabul edilmesinin 72'nci yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
Avrupa'da barışçıl ilişkilerin kalıcı şekilde kurulması gerektiğini anlatan bildirinin açıklanmasının üzerinden AB'nin önemli ölçüde yol kat ettiğini aktaran Arslan, ekonomik iş birliği amacıyla başlayan ve zaman içerisinde her alanda kapsamı genişleyen AB'nin, çok çeşitli alanlarda önemli işlere imza atan bir kuruluş haline geldiğine işaret etti.
Arslan, "Ancak Avrupa Birliği projesi bugün birçok açıdan eksik kalmaktadır. AB'nin 72'nci yılında İslamofobi, yabancı düşmanlığı, ırkçı yaklaşımların her geçen gün artış göstermesi ve göçmen karşıtlığının yükselişte olması, aşırı sağ partilerin bu konuları siyaset malzemesi yapması Avrupa'nın geleceği için endişe vericidir. Avrupa'da insan hakları büyük anlamda zarar görmüştür. Fransa'da yakın zamanda gerçekleşen genel seçimlerde göçmen karşıtlığı ve ırkçı siyasi söylemleri ile tanınan Marine Le Pen'in yüzde 41 gibi yüksek bir oy alması, genel olarak Avrupa'daki durumu resmetmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa değerlerinin büyük anlamda zarar gördüğüne dikkati çeken Arslan, Avrupa Konseyinin Haziran 2020'de yayımladığı "İnternetteki Yasa Dışı Nefret Söylemleriyle Mücadele" başlıklı rapora bakıldığında, 2020'de Avrupa internet ortamındaki nefret söylemlerinin yüzde 9,4'ünün İslam karşıtı unsurlar içerdiğinin görüldüğünü anlattı.
– "İnsanları ayıran bu zihniyeti kınıyoruz"
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansının Haziran 2020’de yayımladığı ankette, AB vatandaşlarının yüzde 22'sinin Müslümanlara komşuluk etmekten rahatsız olduğu, yüzde 21'inin ise başörtülü bir Müslüman kadını işe almak istemediği sonucunun çıktığını anımsatan Arslan, şöyle devam etti:
"Avrupa’da son dönemlerde Müslüman karşıtlığı ve diğer ırkçı nefret suçları endişe verici oranda artmaktadır. Avrupa'nın bu sorunlarla yüzleşmesi ve çözüm bulması gerekmektedir. Son olarak Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş, Avrupa Birliği için bir turnusol kağıdı olmuştur. Ukrayna'dan savaş nedeniyle trenlerle ayrılmak isteyen insanlar, sırf derilerinin rengi siyah olduğu için Ukrayna'da kalmaları yönünde ayrımcılığa maruz kalmışlardır. Bu ayrımcılık insanlığın yüz karası niteliğinde bir tutumdur. Sadece tenlerinin rengiyle ve inançlarıyla insanları ayıran bu zihniyeti kınıyoruz.
Suriyelilerin denizlerde boğulmasına ses çıkarmayanlar, binlerce mültecinin katledilmesine seyirci kalanlar, Filistin'de, Arakan'da, dünyanın dört bir yanında yaşanan insanlık dramına ses çıkarmayanlar, Ukraynalılar beyaz tenli ve sarı saçlı oldukları için birden insan hakları havarisi kesildiler. Batı, bu çifte standart anlayışı ile daha iyi bir dünya için demokrasi, adalet, özgürlük, barış, insan hakları, çeşitlilik ve sürdürülebilir sosyal kalkınmayı hedefleyen birlik hedefinden uzaklaştığını göstermektedir. Batının göçmenler konusunda yürüttüğü ayrımcı tavrı kabul edilemez buluyoruz."
– "Türkiye'nin üyelik sürecinin hızlandırılmasını bekliyoruz"
Türkiye'nin, AB üyeliğine 1999'dan beri aday olduğunu ancak terör örgütlerine karşı sürdürdüğü zorlu mücadelede destek bulamadığını ve birçok konuda samimiyetten uzak yaklaşımlarla karşı karşıya kaldığını belirten Arslan, şunları kaydetti:
"Türkiye, AB'ye uyum süreci çerçevesinde üzerine düşenleri yerine getirmiş ve AB'ye tam üye olmak için gereken adımları atmıştır. Gücü, potansiyeli, jeopolitik konumu, genç ve dinamik nüfusu ile Avrupa'nın en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye'nin, AB'ye katacağı değerlerin kapsamlı olarak ele alınmasını ve Türkiye'nin üyelik sürecinin hızlandırılmasını bekliyoruz. Dar görüşlü ulusal yaklaşımların ötesine geçen, AB'nin küresel sorumluluklarını yansıtan ve 'Çeşitlilikte Birlik' yaklaşımına uygun olarak akılcı bir politikanın uygulanmasını umut ediyoruz. Avrupa Birliğinin, Türkiye'nin tam üye olarak yer almasıyla daha bütüncül olacağına inanıyoruz."
Hak-İş Genel Başkanı Arslan, Avrupa Günü'nü kutlayarak, "Her gün üzerlerine bomba ve kurşunlar yağan, haksız yere zindanlara atılan, savaşlar nedeniyle vatanını terk etmek zorunda kalan mazlum ve mağdurların da barıştan yana olduğunun unutulmamasını diliyoruz." ifadelerini kullandı.