GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
– Bakan Varank'ın konuşması Bakan Varank, İstanbul Fashion Connection fuarının açılışında konuştu:
– “Zamanında sizleri (tekstil sektörü) toplayıp Ali Babacan ne diyordu? 'Bırakın kardeşim tekstil sektöründen çıkmanız lazım'. 'Bu işler artık bitecek' diye sizlerle toplantı yapmıyor muydu? Ama biz bunlara kulak vermedik. Biz bunları dikkate almadık. İşte tekstil sektörü şu anda dış ticaret fazlası veren en önemli sektörlerimizin başında”
– “Sabiha Gökçen Havalimanı yapılırken Sayın Kılıçdaroğlu ne diyordu biliyor musunuz? 'Ya uçak inmeyen yere havalimanı yapıyorlar' diyordu. Bir kere zaten önce havalimanını yapacağız ondan sonra uçak inecek. Uçak inmeden havalimanı yapılmaz. Ama vizyon farkını anlamanız için söylüyorum. Bugün Sabiha Gökçen Havalimanı 40 milyon yolcu ağırlamaya başladı”
– “2002 öncesinde bu ülkede çalışan her 100 kişiden 53'ü kayıt dışı çalışıyordu. Hiçbir sosyal güvencesi yoktu. Şimdi biz 20 senede ilave 10 milyon istihdam oluşturduk. Kayıt dışını yüzde 50 azalttık. 6,5 milyon olan emekli varken şu anda 13 buçuk milyon emekli maaşı alıyor. Bu rakamlar çok büyük rakamlar. Kimse çıkıp da 2002 öncesinde iyi durumdaydık demesin, rakamlar her şeyi söylüyor”
İSTANBUL (AA) – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, tekstil sektörünün Türkiye için çok önemli olduğunu ve kararlılıkla bu sektöre yatırım yaptıklarını belirterek, “Zamanında sizleri toplayıp Ali Babacan ne diyordu? 'Bırakın kardeşim tekstil sektöründen çıkmanız lazım'. 'Bu işler artık bitecek' diye sizlerle toplantı yapmıyor muydu? Ama biz bunlara kulak vermedik. Biz bunları dikkate almadık. İşte tekstil sektörü şu anda dış ticaret fazlası veren en önemli sektörlerimizin başında.” dedi.
Varank, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) ile İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) iş birliğinde düzenlenen İstanbul Fashion Connection (IFCO) Hazır Giyim ve Moda Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada, fuara atılmaktan dolayı büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sektörel fuarlara katılmaya özel bir hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Bu fuarların iş dünyasının yenilikçi ürünlerini ve yeteneklerini sergiledikleri bir vitrin olduğunu dile getiren Varank, “Sadece bu yıl hem yurt içinde hem de yurt dışında onlarca fuara katılıp açılışlarını gerçekleştirdik. İş dünyamızda bir araya geldik. Onların heyecanını onlarla birlikte yaşadık. Hepsinde de özel sektörümüzün gücüne ve dinamizmine gururla şahit olduk. Bugün açılışını yaptığımız İstanbul Fashion Connection Fuarı da tekstil ve hazır giyim sektörümüzün ulaştığı seviyeyi göstermesi bakımdan büyük bir önem arz ediyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı konumundaki Avrupa Birliği ülkelerinden, İngiltere'den, Amerika Birleşik Devletleri'nden, Rusya'dan, Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden 15 binin üzerinde ziyaretçinin fuara katılım sağlayacağını bildiren Varank, fuarda nitelikli alıcıların da anlaşmalar imzalamak ve satın alım yapmak üzere hazır bulunacağını söyledi.
Sektörün bu yıl için ihracat hedefinin 23 milyar dolar olduğunu anımsatan Varank, orta vadede ihracat hedefinin ise 40 milyar dolar olduğunu ancak kardeş sektörler de buraya dahil edildiğinde 37-38 milyar dolarlık bir ihracat rakamına zaten ulaşıldığını bildirdi.
– “Dünya ekonomileri zor sınavlardan geçiyor”
Bakan Varank, konuşmasında küresel ekonomik gelişmelere de değindi.
Salgın ve devamında gelen savaş şartları sebebiyle dünya ekonomilerinin zor sınavlardan geçtiğine dikkati çeken Varank, “Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan büyük artışlar bugün enflasyonu tüm dünya ülkelerini etkileyen küresel bir sorun haline getirdi. Türkiye'nin de global dalgadan etkilendiği bu sorunun giderilmesi noktasında hükümetimiz tüm kurumlarımızla büyük bir çaba içerisinde. Gerek uyguladığımız proaktif politikalar gerekse fırsatçılara göz açtırmayacak tedbirlerle bu sorunun üstesinden hep birlikte gelmek için gayret gösteriyoruz. Zamanında çok yüksek enflasyonlarla devraldığımız ekonomiyi nasıl tek haneli enflasyon rakamlarına indirip büyük atılımlar gerçekleştirdiysek inşallah yine aynısını başaracağız. Bizde bu kabiliyet var. Bizde bu tecrübe var. Bizde bu gayret var. Bunu başaracağız.” dedi.
Şimdiki gençlerin bu enflasyon problemini anlamasının çok kolay olmadığını belirten Varank, şöyle devam etti:
“Zannediyorlar ki bu yüksek enflasyon sadece Türkiye'de var ama hayır. Yüksek enflasyon şu anda tüm dünyanın problemi çünkü pandemi sonrasında büyük bir türbülans yaşanıyor. Büyük bir karışıklık yaşanıyor. Ve eskiden çok daha büyük enflasyonlarla biz mücadele ediyorduk. Yüzde 170, yüzde 180 enflasyonları biz bu ülkede bundan 25 sene önce yaşadık ve onlarla nasıl mücadele ettiysek, kararlılıkla mücadele ettiysek, inşallah bununla da mücadele edeceğiz ve halkımızın çektiği bu sıkıntıların üstesinden gelmek için gayret göstereceğiz. Ve sabırlı olacağız. Provokasyonlara gelmeyeceğiz, iftiralara dikkat edeceğiz ve çok daha aydınlık bir Türkiye'yi inşallah hep beraber inşa edeceğiz.”
– “Kimse çıkıp da 2002 öncesinde iyi durumdaydık demesin, rakamlar her şeyi söylüyor”
Varank, bu dönemde Türkiye'nin özellikle sanayi öncülüğünde elde ettiği rekor niteliğindeki başarıların da gölgelenmemesinin ve sektör olarak sergilenen başarılı performansın çekinmeden her ortamda dile getirilmesinin gerektiğini vurguladı.
Bugün gelinen noktada kimilerinin yüksek sesle hiç çekinmeden büyük yalanlar söyleyebildiğine dikkati çeken Bakan Varank, “Diyorlar ki '2000 yılı öncesi bu ülkede çalışanların durumu daha iyiydi'. 'Emeklilerin durumu daha iyiydi'. Bu çok büyük bir yalan. Değerli kardeşlerim ben şimdi nasıl sektörlerin içerisinde dolaşıyorsam, ben bu şehrin çocuğuyum. Ben Mahmutpaşa'da büyüdüm. Ve 2002 öncesinde bu ülkede çalışan her 100 kişiden 53'ü kayıt dışı çalışıyordu. Hiçbir sosyal güvencesi yoktu. Şimdi biz 20 senede ilave 10 milyon istihdam oluşturduk. Kayıt dışını yüzde 50 azalttık. 6,5 milyon olan emekli varken şu anda 13 buçuk milyon emekli maaşı alıyor. Bu rakamlar çok büyük rakamlar. Kimse çıkıp da 2002 öncesinde iyi durumdaydık demesin, rakamlar her şeyi söylüyor.” ifadelerini kullandı.
– “Teknolojiye, inovasyona inanıyoruz ama emek yoğun sektörlere de mecburuz”
Tekstil sektörünün Türkiye için çok önemli olduğunu ve kararlılıkla bu sektöre yatırım yaptıklarını dile getiren Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakıyorsunuz yine siyaset yapanlar var. Bizim partimizde siyaset yapanlar var. Ekonomi bakanlığı yapanlar var. Zamanında sizleri toplayıp Ali Babacan ne diyordu? 'Bırakın kardeşim tekstil sektöründen çıkmanız lazım'. 'Bu işler artık bitecek' diye sizlerle toplantı yapmıyor muydu? Ama biz bunlara kulak vermedik. Biz bunları dikkate almadık. İşte tekstil sektörü şu anda dış ticaret fazlası veren en önemli sektörlerimizin başında. Ve biz 84 milyonluk bir ülkeyiz. Bizim nüfusumuz Yunanistan gibi 10 milyon değil. Bizim emek yoğun sektörlere ihtiyacımız ar. Tekstili bitirirsek konfeksiyonu bitirirsek biz bu istihdamı nasıl sağlayacağız? Onun için bu işlere geniş çerçevede bakmak lazım. Biraz ufuk sahibi olmak lazım. Ve inşallah biz de nasıl şimdiye kadar bu işlere böyle kararlılıkla dikkat ettiysek bu sektörleri desteklemeye devam ettiysek bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz.
Evet yüksek katma değere inanıyoruz. Biz teknolojiye, inovasyona inanıyoruz ama emek yoğun sektörlere de mecburuz. 84 milyon vatandaşımıza istihdam oluşturmak mecburiyetindeyiz. Bakınız tüm dünyada ekonomilerin küçüldüğü ya da yerinde saydığı 2020 ve 2021 yıllarında Türkiye gösterdiği büyüme performansıyla OECD ve AB ülkeleri arasında ilk sıralarda yer aldı. Global tedarik zincirleri sekteye uğradığında sanayimiz çok önemli işlere imza atarak alternatif bir üretim üssü olabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Bunun işte en somut göstergesi de her ay yeni rekor kıran ihracatımız.”
– “Teknoloji tabanlı girişimlere, yenilikçi projelere çok cazip destekler sunuyoruz”
Bakanlık olarak her daim sanayicinin, üreticinin, STK'ların yanında olduklarını kaydeden Varank, teknoloji tabanlı girişimlere, yenilikçi projelere çok cazip destekler sunduklarını, firmaların kendi bünyelerinde kurdukları tasarım merkezlerine, AR-GE merkezlerine çok ciddi avantajlar sağladıklarını söyledi.
Ulusal kaynakların yanında uluslararası finansmanı da Türkiye'ye getirebilmek için çalışmalar yaptıklarını anlatan Bakan Varank, bu kapsamda Avrupa Birliği'yle ortak finansman sağlanan, Bakanlığın yürüttüğü rekabetçi sektörler programı kapsamında, sektörden şu anda üç önemli projeyi desteklemeye devam ettiklerini bildirdi.
Sektördeki diğer yatırımların desteklenmesi için de çok ciddi teşvikler sağlandığını ifade eden Varank, “2012 yılından bu yana yatırım tutarı 20 milyar lirayı aşan 3 bin 400 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Bize soruyorlar, diyorlar ki, 'kardeşim bunlar özel sektörün yatırımı. Sizinle ne ilgisi var?' Evet, biz o özel sektör yatırımları için uygun arazileri OSB’lerde hazır hale getiriyoruz. Bu yatırımlar için teşvik belgeleri düzenliyoruz. Birçok desteği onların hizmetine sunuyoruz. Bu yatırımlar böyle oluyor. Ama bakıyorsunuz diyorlar ki eskiden fabrikaları vardı. İşte kumaşçılarımız burada. Dokumacılarımız burada. Devlet hiç kumaş üretir mi? Artık devlet kumaş üreterek özel sektörle mücadele edebilir mi? Oralar nereye dönüşür? Arpalığa dönüşür. İşte devletin artık kumaş ürettiği konfeksiyon ürettiği devirler geçmişte kaldı. Ha belki Kuzey Kore'de vardır. Oraları hedefleyenler oralara gidebilirler. Gidip oralarda devletin kumaş fabrikalarının ne kadar önemli olduğunu dile getirebilirler. Ama biz özel sektör öncülüğünde büyümenin, katma değer üretmenin doğru olduğuna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
-Bakırköy Belediyesi zabıtalarının fuara baskını
Bakırköy Belediyesi zabıtalarının geçtiğimiz aylarda fuarı basmasına yönelik girişimine değinen Varank, “Bu ülkede 20 yılda neler başardığımızın farkında olmamız lazım. Ve biz bunları dile getirirken başka siyasilerin ne yaptığını da bizlerin kamuoyunun önüne getirmemiz lazım. Biz bu fuarı düzenliyoruz. Yurt dışından misafirlerimiz gelsin, bu fuarları görsün, alışveriş yapsın, ülkemize döviz kazandıralım istiyoruz. Peki geçtiğimiz aylarda ne oldu? Bizim buraya davet ettiğimiz misafirlerin huzurunda işte buradaki Bakırköy Belediyesi geldi zabıtalarıyla bu fuarları bastı. Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu zihniyetle, ticaret yapılabilir mi? İşte kim ekonominin önünü açıyor? Kim bu işlere takoz oluyor? Bunların değerlendirilmesini, vizyon farkını bizim ortaya koymamız lazım.” diye konuştu.
Sabiha Gökçen Havalimanı'nın ve diğer önemli projelerin önemine de değinen Varank, şöyle devam etti:
“Ben bu toplantıya geç kaldım, özür diliyorum. Çünkü Ankara'dan uçağa bindim, Sabiha Gökçen Havalimanı'na indim. Bizden önce 7 uçak inmek için sıra bekliyordu. Onun için geç kaldık. Özür diliyoruz. Peki bu Sabiha Gökçen Havalimanı yapılırken Sayın Kılıçdaroğlu ne diyordu biliyor musunuz? 'Ya uçak inmeyen yere havalimanı yapıyorlar' diyordu. Bir kere zaten önce havalimanını yapacağız, ondan sonra uçak inecek. Uçak inmeden havalimanı yapılmaz. Ama vizyon farkını anlamanız için söylüyorum. Bugün Sabiha Gökçen Havalimanı 40 milyon yolcu ağırlamaya başladı. Sabiha Gökçen Havalimanı'na biz o yatırımları yapmasaydık bu misafirler buraya nereden geleceklerdi. Gelemeyeceklerdi. İşte biraz vizyon sahibi olmak lazım. Öngörü sahibi olmak lazım. Bize ne diyorlar? 'Siz yatırımları taşa, toprağa yaptınız, betona yaptınız' diyorlar. Hayır. Biz yatırımları bu ülkenin yıllardır ihmal edilen altyapıları için yaptık. Biz Marmaray'ı inşa ettik. Avrasya Tüneli'ni inşa ettik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü inşa ettik.
Hadi düşünelim. Bu 3 yatırım kapansa bugün İstanbul'da yaşayabilir misiniz? Yaşayamazsınız. Ticaret yapabilir misiniz? Yapamazsınız. Bakın hatırlayın bundan önce sadece Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden tırların geçişine müsaade ediliyordu. Gece 12’ye kadar tırlar bekliyordu. 12'de sonra köprüden geçiyordu. Peki ben Avrupa'ya bu malı eğer Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yapmasam nasıl satacaktım? Nasıl taşıyacaktım? İşte değerli arkadaşlar vizyon sahibi olmak başka bir şey. Öngörülü olmak başka bir şey. Ülkenin geleceği noktayı düşünüp, tasarlayıp yatırım yapmak başka bir şey. Bu kimde var? Evet mütevazilik yapmayacağım, bu bizde var. Şimdiye kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da Allah'ın izniyle yapmaya devam edeceğiz.”
– KOSGEB'in mikro ve küçük işletmelere hızlı destek programı
Bakan Varank, bu senenin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın KOSGEB'in mikro ve küçük işletmelere hızlı destek programını kamuoyuyla paylaştığını anımsatarak, konuya ilişkin şu detayları paylaştı:
“Şu ana kadar üç ayrı etapta uyguladığımız bu program kapsamında 47 bin işletmeye 4 milyar liraya yakın destek verdik. Hamdolsun bu sayede 63 bin genç kardeşimizin istihdam edilmesini sağladık. Aldığımız çok güzel geri dönüşler var. Bazı iyileştirmeler de yaparak programın dördüncü dönemini aslında bu hafta itibarıyla başlattık. İstihdam edilen kişi başına sağladığımız destek miktarını 100 bin liradan 125 bin liraya çıkardık. Genç ve kadın istihdamının önceliklendirildiği programa başvurular 10 Ekim'e kadar devam edecek. Başvurusu onaylanan işletmelerimizde 28 Kasım tarihine kadar KOSGEB’den istihdam başına 125 bin lira olan ödemelerini talep edebilecekler.
Ben burada hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün de yakından destek alabileceğine inanıyorum. Burada özellikle küçük işletmeler, mikro işletmeler bu destekten faydalanabilirler. 3 yıldır işi olmayan, üniversite mezunu, meslek lisesi mezunu gençlerimizi istihdam ettiğinizde biz size 125 bin lira faizsiz kredi veriyoruz. Dört senede ödemek kaydıyla, iki senesi geri ödemeli. Yani biz size bedava para vermiş oluyoruz. Niye? İstihdam oluşsun diye. Lütfen buradaki arkadaşlarımız da özellikle STK'larımız da bu destekleri tanıtsınlar, duyursunlar. Firmalarımız bunlardan faydalansın.”
Bakan Varank, konuşmasının ardından fuar alanındaki stantları gezerek yetkililerden bilgi aldı.