ERZİNCAN (AA) – Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Memur için toplu sözleşmede aldığımız kazanımlar son derece kıymetli ama enflasyonist ortamda hangi kazanımı alırsanız alın, enflasyonun dizginlenemediği, piyasa istikrarının sağlanamadığı yerde aldığınız zam geride kalır." dedi.
Yalçın, İl Müftülük Konferans Salonu'ndaki Memur-Sen Erzincan İl Temsilciliği Teşkilat Buluşması'nda yaptığı konuşmada, coğrafyanın neresinde bir mazlum ve mağdur varsa hepsine karşı duyarlı davrandıklarını söyledi.
Memur-Sen'in 30 yıllık mücadele tarihinin hiçbir zamanında, milleti karşılarına almadıklarını, milletin değerleriyle ters düşmediklerini vurgulayan Yalçın, "Ülkemizdeki meselelere duyarsız davranmadığımız gibi gönül coğrafyamızdaki meselelere de duyarsız davranmadık." ifadelerini kullandı.
Yalçın, örgütlü teşkilat olarak üyelerinin refahı için çalıştıklarını aktararak, şunları dile getirdi:
"Üyelerimizin ekonomik, sosyal, mali haklarını iyileştirmek, özlük ve özgürlük alanlarını genişletmek, temel hak ve hürriyetlerini teminat altına almak konusunda olağanüstü gayret gösteriyoruz. İstiyoruz ki adil bölüşüm gerçekleşsin. Milli gelirden, sabit gelirler, bordro mahkumları bu anlamda hak ettikleri payı gerçek anlamda alabilsinler. Açlık, yoksulluk sınırları arasında çalışanlar kalmasın. Bunun hem ülkemizin kapasitesini artırmaya hem de artan kapasiteden payımızı artırma mücadelemizi sürdürüyoruz."
– "Gelirin üzerinde bir nisan ayı enflasyonu gerçekleşti"
Yalçın, nisan ayında gelirin üzerinde bir enflasyon rakamının açıklandığını belirterek, "Biz kamu görevlisi olarak hep ifade ettiğimizi bir kez daha buradan ifade etme gereği duyuyorum. Memur için toplu sözleşmede aldığımız kazanımlar son derece kıymetli ama enflasyonist ortamda hangi kazanımı alırsanız alın, enflasyonun dizginlenemediği, piyasa istikrarının sağlanamadığı yerde aldığınız zam geride kalır. Onun için biz memurlar düşük enflasyon ve piyasa istikrarı istiyoruz. Çünkü memur ve sabit gelirliler için en iyi zam düşük enflasyon ve piyasa istikrarıdır. Yoksa öbür türlü olduğunda bordolular hep alım gücünü kaybederler." ifadelerini kullandı.
Toplu sözleşmelerde önemli kazanımlara vesile olduklarını da aktaran Yalçın, örgütlü mücadelenin süreceğini belirtti.
Kamuoyunda 3600 ek gösterge olarak bilinen ama aslında ek göstergelerin yeniden düzenlenmesi ile ilgili bir çalışma olduğunu hatırlatan Yalçın, "Ek göstergedeki amaç aslında şu: Çalışırken maaşımıza çok dokunacak bir şey değil. Emekli ikramiyemizin, emekli maaşımızın yükseltilmesiyle ilgili bir çalışma. 3600 ek gösterge diye kurduğumuz cümlenin adı emekli ikramiyemizin yükselmesine ilişkin bir taleptir. Tüm herkesin emekli maaşı ve ikramiyesini uzun vadede artıracak ve herkesin memnuniyetini kazanacak bir çerçeve için çalışıyoruz. Varsa eksiklik yine tartışırız. Anadolu'da zurnacıların bir tabiri var Sayın Başbakanım. (AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım) Derler ki 'çala, çala bir kaideyi bulacağız'. Tartışa, tartışa bir yere getiririz." dedi.
– "Bu kadar dağınıklık olmamalı diyoruz"
Yalçın, çalışanlar arasında ciddi farklar olduğunu ve bunun kamu görevlilerinin iş ve iç huzurunu etkilediğini ifade ederek, "Bunun için toplu sözleşmede bir karar aldık. 2022 yılı içerisinde bunu çalışacağız ve bunu da bir hal yoluna getirerek sonuca bağlayacağız, çözümü de yetkili iradeye, siyasi iradeye teslim edeceğiz. Çünkü 37 ayrı mevzuat 17 ayrı farka dönüşmüş durumda. Bu kadar dağınıklık olmamalı diyoruz." şeklinde konuştu.
31 Mart seçimlerinden sonra CHP'li, İYİ Partili ve HDP'li belediyeler tarafından bin 400 memurun kapının önüne koyulduğunu belirten Yalçın, şöyle devam etti:
"İki satır yazı, başka bir şey yok, 'Görünen lüzum üzerine sözleşmeniz yenilenmemiştir.' 31 Aralık geldi mi tak yazıyı tutuşturuyorlar. Allah'tan örgütlü üyelerimiz ve sendikaları var. Dava açtık ve döndü. Bir daha attılar bir daha döndürdük. Bu 31 Aralık'ta bir daha attılar dedik ki bakın çok açık konuşuyoruz. Kılıçdaroğlu bize dedi ki 'emekçinin teminatı benim, dolayısıyla varsa bir şey beni bulun' demişti. Dedik ki 'bak buradan Ankara'ya yürürüz. Beni bulun demiştin geldik' Ekranlardan 'senin belediyelerinde 734 kişiyi işten attılar' cümlelerin kayıtlı duruyor. Gereğini yap' diye cümle kurdum, görmezden duymazdan geldiler."
Yalçın, Memur-Sen ailesi olarak özelde üye, genelde ülke, evrensel anlamda ise yerküre diye bir sorumlulukları olduğunu aktararak, "Biz diyoruz ki emeğin ideolojisi olmaz. Biz emekçiyiz. Mazlumun da dili sorulmaz. Mazlumsa bir adam Ukrayna'daki de mazlumdur, Nepal'deki de mazlumdur, Filipinlerdeki de mazlumdur, buradaki de mazlumdur. Mazlumun da dini sorulmaz. O açıdan diyorum ki emekçiler olarak ten rengimiz ayrı olsa da ter rengimiz aynı. Göz rengimiz farklı olsa da göz yaşımızın rengi, dünyanın her yerinde aynıdır. Bakış açımız farklı olabilir ama mazlumsak dünyanın her yerinde acımız aynı. Bu açıdan Memur-Sen ailesi olarak, bu geniş mefkureden yoluculuğunu devam ettirecek." ifadelerini kullandı.
Tarafsız olan insanın şahsiyetinin felce uğradığını dile getiren Yalçın, "Alman düşünür der ki 'adil olmayı vadedebilirim, samimi olmayı vadedebilirim ama tarafsız olmayı asla'. Biz tarafız. Biz 10 yılda bir antidemokratik süreç yaşanmasın, millet iradesinin üzerine bir daha kimse çöreklenmesin diye tarafız. Biz bu ülkede tarafız." diye sözlerini tamamladı.