İSTANBUL (AA) – TBMM Başkanı Mustafa Şentop, ''Savaşlar elbette kötü, insanların öldürülmesi kötü, göç kötü ama önümüzde çok daha büyük insani krizler olma ihtimali var. Onun için barışın, huzurun tesisi, en azından insani ateşkesin sağlanması için gayret göstermek mecburiyetindeyiz. Türkiye de bunu yapıyor." dedi.
Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneğince Bayrampaşa'da bir otelde gerçekleştirilen "Büyük Rumeli Aile Bayramlaşması"na katılan Şentop, ramazanın diğer aylardan özel ve kıymetli bir ay olduğunu söyledi.
Şentop, ramazanda dünya genelindeki 2 milyar Müslümanın Allah'la olan ilişkisini gözden geçirdiğini ve takvasını güçlendirmek için ibadet ettiğini belirtti.
Birçok coğrafyada yaşanan savaş ve krizlere değinen Şentop, savaşın can kayıplarına, yıkımlara ve büyük göç dalgalarına sebep olduğunu vurguladı.
Türkiye'deki düzensiz göç konusuna uzaktan bakan ve yeteri kadar destek vermeyen Avrupa ülkelerinin, bugün Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle oluşan göç dalgasıyla karşı karşıya kaldığını anlatan Şentop, "Göç küresel bir sorun ve biz muhtemelen bunun başlangıç aşamalarındayız. Dünyadaki demografik gelişmeleri doğru takip etmek lazım. Dünya nüfusunda 1750-1950 yıllarında, 200 sene içerisinde pek ciddi bir değişim yok. Dünya nüfusunun yüzde 20'si Avrupa'da yaşıyor, yüzde 55-60 arası Asya'da yaşıyor, yüzde 9 ila 12 arası Afrika'da yaşıyor. Amerika sabit, aşağı yukarı bugün de öyle. 1950'den günümüze geldiğimizde 2000'lerin başında dünya nüfusunun Avrupa'da yaşayanların oranı yüzde 20'den 10'a düşüyor, Asya yine aşağı yukarı 50-55 arası ayrı, Afrika yüzde 16-17'lere yükseliyor." ifadelerini kullandı.
Gelecek 50 yılda dünya nüfusunun yüzde 5'inin Avrupa'da yaşıyor olacağına dikkati çeken Şentop, "Afrika yüzde 40-42 arasında tahmin ediliyor. Asya da yüzde 45'lere düşecek diye tahmin ediliyor. Yani Afrika'da çok ciddi bir nüfus birikimi meydana gelecek. Tabii biz bu hesapları bütün diğer parametreleri sabit tutarak yapıyoruz. Peki bu Afrika'daki nüfus ne yapacak? Bunlar bir kere huzur, barış, asayiş içerisinde kendi memleketlerinde yaşıyorlarsa sorun yok. Asgari insani şartları, ekonomik şartları sağlanmış şekilde yaşıyorlarsa sorun yok ama bu olmadığı takdirde göç edecekler." değerlendirmesini yaptı.
Savaşın ve huzursuzluğun olmadığı coğrafyada göçün de olmayacağının altını çizen Şentop, 20-25 yıl sonra dünyayı etkileyecek göçle ilgili yapılacak çalışmaların bugünkünden maliyetli olacağını ifade etti.
Salgının, küreselleşmenin boyutunu gözler önüne serdiğini aktaran Şentop, dünyayı etkileyen her sorunun çaresinin ve şifasının da küresel olduğunu söyledi.
Dünyanın bir yerinde bir insan huzursuzsa, insanca şartlar altında yaşamıyorsa, bu durumun bütün insanların huzuru ve barışı için tehdit olduğunu ifade eden Şentop, şöyle konuştu:
"Artık küreselleşen dünyada bunları çözmek için gayret göstermek mecburiyetindeyiz. Yani Akdeniz'de gezen göçmen botlarını şişleyerek, iterek, onların Akdeniz sularında boğulmasına yol açan bir anlayışın bugünün dünyasında karşılığı yok. Ahlaki olarak söylemiyorum, ahlaki olarak hiçbir zaman karşılığı yok. Ama bunun materyalist bir anlayışla, maddi olarak da düşünseniz karşılığı yok. Bugün üç tane bot batıracaksın ama yarın milyonlarca insan Avrupa kıyılarına gelecek Afrika'dan, bunu önleyemezsin. Ama oranın ekonomik gelişmesine katkı verirsen eğer, fikir verirsen, destek verirsen bunu sağlayabilirsin."
Rusya-Ukrayna savaşının ardından yaklaşık 6 milyonun üzerinde insanın sınır dışına göç ettiğine işaret eden Şentop, "Ülke içerisindeki şehirler arası göçü de dikkate alırsak 10 milyonun üzerinde insanın yer değiştirdiğini söyleyebiliriz." dedi.
– "Türkiye şimdi bunun öncülüğünü yapıyor"
Kriz dönemlerinin, sıkıntı dönemlerinin dünyada birçok ülkenin gerçek karakterini de ortaya koyduğunu belirten Şentop, şöyle devam etti:
"Bazen soruyorum, insanlar eşittir derken Paris'teki bir insanla Berlin'deki bir insanı eşit olarak düşünüyorsunuz. Bunu anlıyorum da Paris'teki bir insanla Zimbabve'deki bir insanın eşit olduğunu düşünebiliyor musunuz insan hakları bakımından? İlk sorduğumuzda bunu düşünmemişler belli, değişik karşılıyorlar. 'İnsan' denince insan ama aklına hep Avrupa şehirlerinde yaşayan insanların birbirleriyle eşitliği geliyor. Avrupa dışında yaşayanların da eşit olacağını pek düşünmemişler bugüne kadar ama bundan sonra mecbur, bunu düşünecekler. Böyle bir dünyadayız, bu bakımdan bu dünyanın barışa, huzura çok büyük ihtiyacı var. Savaşlar elbette kötü, insanların öldürülmesi kötü, göç kötü ama önümüzde çok daha büyük insani krizler olma ihtimali var. Onun için barışın, huzurun tesisi, en azından insani ateşkesin sağlanması için gayret göstermek mecburiyetindeyiz. Türkiye de bunu yapıyor."
Türkiye'nin barışı ve uluslararası hukuku üstün tutan açık bir tavır ortaya koyduğunu dile getiren Şentop, "Cumhurbaşkanımız 'Dünya 5'ten büyüktür.' dediğinde bunun bir hayal, bir fanteziden ibaret olduğunu düşünüyordu insanlar ama zamanla yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı." dedi.
TBMM Başkanı Şentop, "Birleşmiş Milletler kendisi bir yeniden yapılanma programı geliştirdi ama bugün görüyoruz ki 5 daimi üyeden birisi o çatışmanın içerisindeyse Birleşmiş Milletler bitmiş durumda, hiçbir faaliyet gösteremiyor. Rusya 5 daimi üyeden birisi, Rusya'yla ilgili bir karar almak mümkün değil orada, veto ediyor bitiyor iş. Dolayısıyla sistem bozuk. Bir kere uluslararası hukukun bozuk sistemine bile riayet etmiyorlar da ama en azından sistemi doğru şekilde kuracak, uluslararası hukuku hakim kılacak bir gayrete ihtiyaç var. Türkiye şimdi bunun öncülüğünü yapıyor. Birçok platformda bunları dile getiriyoruz. Birçok yerde de artık tartışılır hale geldi, birçok ülkenin de dikkatini çeken mevzuya dönüştü bu." diye konuştu.
Mustafa Şentop, Rumeli'deki göçün diğer göçlerden farklı yanı bulunduğunu aktararak, Rumeli'de sadece nüfusun değil, kurumlarıyla beraber bir devletin göç ettiğini kaydetti.
Rumeli sevdasının bir türküden ibaret olmadığına, başta Balkanlar olmak üzere dünyada barışın tesis edilmesi gerektiğine vurgu yapan Şentop, "Balkanlar'da barış, hem Avrupa'nın hem dünya barışının teminatıdır." dedi.
Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Aktan Ago, Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı Kamuran Atakan ile Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Adnan Şahinler de programda selamlama konuşması yaptı.
Dernek başkanı Şahinler, konuşmaların ardından TBMM Başkanı Şentop'a hediye takdim etti.
KF Liria Prizren Futbol Takımı Başkan Yardımcısı Levent Dinç de Şentop'a kulübün formasını hediye olarak sundu.