ABD Başkanı Donald Trump, Hamas’a yönelik sert açıklamalarda bulunarak, İsrail’in gerekirse Gazze’ye yeniden müdahale edebileceğini söyledi. “İsrail iki dakika içinde oraya girebilir. Eğer istersem ‘Git ve durumu hallet’ derim. Ama şu anda biraz şans tanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Trump, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşmede, iki ülke arasında kritik mineraller ve nadir toprak elementleri konusunda anlaşma imzaladı. Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında Rusya-Ukrayna Savaşı ve Orta Doğu’daki gelişmelere değinen Trump, diplomatik çözüm çağrısını yineledi.
Trump, “Savaşta her hafta binlerce insan ölüyor. Bu, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en korkunç tablo. Eğer ben başkan olsaydım, bu savaş hiç başlamazdı” diyerek mevcut durumu eleştirdi.
İsrail ve Hamas arasında varılan ateşkese değinen Trump, bölgede uzun yıllar sonra ilk kez umut verici bir atmosferin oluştuğunu belirtti: “Orta Doğu’da ilk kez barış var. Hamas iyi davranacağına söz verdi. Ancak bu söze uymazlarsa onları ortadan kaldırırız.”
Trump ayrıca ABD askerlerinin Gazze’ye inmeyeceğini vurguladı: “Amerikan askerleri sahaya çıkmayacak. Çünkü bu anlaşmaya 59 ülke imza attı. Hepimiz aynı cephedeyiz.”
Trump, Orta Doğu’da yürütülen barış sürecinin çok uluslu yapısına dikkat çekti: “Dört ay önce birbirleriyle konuşmayan ülkeler, bugün aynı masada. Bu kimsenin beklemediği bir tablo. Artık silahların değil, anlaşmaların konuştuğu bir dönem başladı.”
Hamas’ın İran’dan aldığı desteğin kesildiğini belirten Trump, bu durumun kalıcı barış ihtimalini güçlendirdiğini söyledi. Ancak İsrail’in gerekirse yeniden operasyon düzenleyebileceğini ifade etti: “İsrail iki dakika içinde oraya girebilir. Ama şimdilik diplomasiye şans veriyoruz.”
Trump, kendi dış politika anlayışını “diplomasi merkezli caydırıcılık” olarak tanımladı. “ABD artık savaş başlatan değil, savaş bitiren bir ülke. Asker göndermeden de barış sağlanabilir” dedi.
59 ülkenin dahil olduğu ateşkes anlaşmasının ABD öncülüğünde yürütüldüğünü vurgulayan Trump, “Bu sadece Amerika’nın değil, insanlığın başarısıdır. Kan dökülmemesi için herkes elinden geleni yapıyor” şeklinde konuştu.
Trump, İran’a yönelik sert yaptırımların barış sürecinin zeminini oluşturduğunu belirtti: “İran’a öyle bir darbe vurduk ki artık eski gücünü koruyamıyor. Bu da barışın önünü açtı.”
Ekonomik politikalara da değinen Trump, Çin ile ticarette adil koşullar talep etti. “Eğer yeni bir ticaret anlaşması yapılmazsa 1 Kasım’dan itibaren Çin mallarına uyguladığımız vergileri yüzde 155’e çıkaracağım” dedi.
Çin lideri Xi Jinping ile önümüzdeki haftalarda Güney Kore’de görüşeceğini açıklayan Trump, “Çin’le dostane bir rekabet istiyoruz, sömürüye değil” ifadelerini kullandı.
Trump ayrıca, “Sekiz ayda sekiz savaşı gümrük vergileriyle çözdüm” diyerek ekonomik gücün diplomasi üzerindeki etkisini vurguladı.
Trump, Avustralya ile yapılan savunma anlaşmasının Çin’in bölgesel genişleme çabalarına karşı caydırıcı bir unsur olduğunu belirterek, “AUKUS, Hint-Pasifik bölgesinde barışın garantisidir” dedi.