İSTANBUL (AA) – Türkiye, Uluslararası Apimondia (Dünya Arıcılar Birliği) Kongresi'nin 47'ncisine ev sahipliği yapacak.
Güvenilir Ürün Platformu'ndan yapılan açıklamaya göre, kongre, 24-28 Ağustos 2022'de İstanbul'da gerçekleştirilecek
Apimondia, bu yıl da arıcılar, bilim insanları, üreticiler, arılara gönül vermiş kişiler ve STK'leri bir araya getirmeye hazırlanıyor.
Dünya Arıcılar Birliği organizasyonu ile düzenlenecek kongre, Türkiye Arıcılar Birliği'nin desteği ve Bee'o Propolis'in gümüş sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Arıcılık konusunda yaptığı farkındalık çalışmaları ses getiren Güvenilir Ürün Platformu da kongrede yerini alacak.
Kongrede, apiterapi, arı biyolojisi, arıcılık sektörü ekonomisi, arıcılık teknolojisi, arı ürünlerinde kalite ve birçok konuda sunumlar yapılacak.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Güvenilir Ürün Platformu Danışma Kurulu Başkanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, iki yılda bir düzenlenen kongrede yer almaktan dolayı çok mutlu olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Dünyada arıcılık sektörüne dair son teknolojik ve akademik bilgilerin paylaşıldığı bu prestijli kongre sayesinde arıcılık sektörüne yön veren firmalarla bir araya geliyor, ortak çalışmalar yürütüyor, Türkiye’deki arıcılık faaliyetlerinin gelişmesine katkı sağlıyoruz. Hepimiz biliyoruz ki arılar ve arıcılık; ekosistem ve yeşil bitki örtüsünün sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. Arılar, özellikle bal arıları (Apis mellifera L.) besin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çiçekli bitkiler ve meyve ağaçlarından polen ve nektar toplarken bitkilerin polinayonuna (tozlaşma) ve ürün artışına da katkı sağlamaktadır. FAO verilerine göre, dünya nüfusunun yüzde 90'ının beslendiği 100 ürün arılar tarafından tozlaştırılmaktadır. Ayrıca, ekosistemi dengeleyen arılar ve benzer tozlayıcılar, dünya çapında mahsul üretiminin yüzde 35'ini etkilemektedir. Dolayısıyla arılar olmazsa bitki olmaz, canlı olmaz, insan olmaz. Ünlü fizikçi Albert Einstein'ın da dediği gibi 'arılar olmasa insanlık ancak 4 yıl yaşayabilir.' Arılar yok olursa tozlanma olmaz, bitki olmaz, hayvan olmaz, sonunda da insan olmaz. Biz de ekosistemin devamlılığı için arıcılık sektörünü ve arıcılarımızı önemsiyoruz.
Yaşanan iklim değişiklikleri, pestisit kalıntıları, zirai ilaç kullanımı arılar için ciddi risk arz etmektedir. Bizler de bu olumsuzlukları düşünerek arı ölümlerini önlememiz, dünya meyve ve sebze üretiminin devamlılığını sağlamamız gerektiğinin bilincindeyiz. Tarımın, meyve, sebze, tahıl ve bakliyat üretiminin arılar olmadan yapılamayacağının ve insanlığın devamının da arılara bağlı olduğunun farkındayız. Unutmayın ki arı varsa hayat var."