Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Emirkan Yılmaz, “Asker ve polisler yaralanmasın, şehit olmasın” diyerek hem manuel hem de dijital olarak kullanılabilen ‘dijital nöbetçi’yi tasarladı.
Gümüşhaneli olan ve İstanbul’da yaşayan Makine Mühendisliği son sınıf öğrencisi Emirkan Yılmaz, bitirme tezi olarak hazırladığı ‘dijital nöbetçi’ projesi ile takdir topluyor.
Stajını savunma sanayi üretimi ile ilgilenen özel bir şirkette yapan ve bu alanda kendini geliştiren Yılmaz, ‘dijital nöbetçi’ adını verdiği sistemle birlikte kolluk kuvvetlerinin riskli operasyonlardan daha az zayiatla çıkmalarını hedefliyor. Üzerine silah yerleştirilen düzenek manuel ve dijital olarak kontrol edilebilirken Yılmaz, çalışmalarının sürdüğünü ve ilerleyen süreçte ‘dijital nöbetçi’nin görüntü takibi de sağlayabileceğini söyledi.
“Proje asker ve polislerimizin can kaybını önlemek amacıyla yapıldı”
Sistemin gelişime açık olduğunu ve bu noktada çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Yılmaz, “Projeyi yapmamdaki amaç asker ve polislerimizin olaylara müdahale esnasında can kayıplarını ve yaralanmalarını önlemek. Bu sistemin hali hazırda kullanımları mevcut fakat biz farklı düzenekler de ekledik. Çalışmalarımız devam ediyor. Sistemimiz bulunduğu ortamda alanı tarayabiliyor, gerektiği zaman hedeflenen kitleyi takip edebiliyor belli bir mesafeden kablosuz bağlantıya imkan sağlıyor. Bluetooth aracılığıyla takip edebildiğimiz aslında dijital bir nöbetçi. Bu sistemin birçok kullanım alanı var, özellikle sınır karakollarında. Amacımız insan gücünden çok mekanikleşmek, olabildiğince az zayiat vermek” dedi.
“İnsan kaybından çok, mekanikleşmeye gitmesini istedim sistemin”
Kendisi gibi İstanbul’da yaşayan kuzeni ve babasının kamera arkası robotik sistemler üreten firmaları olduğunu, onlarla iletişime geçerek tasarımımdan bahsettiğini anlatan Yılmaz, “Onların kamera sistemlerinde kullandığı altyapıyla benim tasarımımı birleştirdik ve ortaya böyle bir şey çıkardık. Askerlerimizle ilgili nöbet kulübelerinde özellikle terör örgütlerinin yaptıkları saldırılarda şehit verebiliyoruz, beni bu tetikledi. Önceki stajımı da savunma sanayi şirketinde yaptım. Çok meraklıyım bu alana. Böyle bir fikir geldi aklıma. İnsan kaybından çok, mekanikleşmeye gitmesini istedim sistemin. Sisteme daha birçok özellik eklemek için çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.
Sürecin 6-7 ay sürdüğünü ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“6-7 aylık bir süreçte sonunda sistemimiz kurduk. Bundan sonraki aşamalarda görüntü takip sistemi üzerinde çalışıyoruz. Görüntü takibi özelliği de karşıda hareketli bir cismin kafasına sabitlediğimizde sistem gayet rahat bir şekilde onu takip edebiliyor olacak. Herhangi bir insan gücü gerekmeden cihazı bağladığımız takdirde cihaz otomatik olarak takip edebilecek. Milimetrik ince hassasiyet sağlayabiliyoruz. Şu an görüntü takibi üzerinde çalışıyoruz.”