SANA (AA) – ABDULLAH AHMED – Yemen'de Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde 2 Nisan'da başlayan ve bazı ihlaller gölgesinde devam eden ateşkes, İran destekli Husilerin bölgelerine petrol ithalatının önünü açmış olsa da Taiz vilayeti üzerindeki Husi ablukasını kaldırma ve Uluslararası Sana Havalimanı'nı ticari uçuşlara açma gibi hedefleri yakalayamadı.
Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, 1 Nisan 2022'de Yemen'de hava, kara ve deniz operasyonlarını durdurmayı öngören iki aylık ateşkesi açıkladı.
Ülkede uzun yıllardır çatışan Yemen hükümeti ve İran destekli Husi milislerin kabul etmesiyle 2 Nisan'da yürürlüğe giren ateşkes, yenilenmeye açık olarak devam ediyor.
Savaş yorgunu Yemen'deki ateşkes, Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) girişimiyle Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Husilerin boykotuna rağmen Yemenli tüm kesimlerin istişare için bir araya geldiği dönemde gerçekleşti.
Söz konusu istişare toplantılarının sonunda da Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, Yemen'de bir geçiş sürecinin uygulanmasının tamamlanması için tüm yetkilerini 8 üyeden oluşan bir Başkanlık Konseyine devretti.
BM'nin himayesinde başlayan iki aylık ateşkes, İran'dan silah desteği alan Husilerin başkent Sana'yı 21 Eylül 2014'te ele geçirmesinin ardından çatışmaların başladığı Mart 2015'ten beri ülke genelinde sağlanan ilk ateşkes olarak kayıtlara geçti.
Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonunun desteğini alan Yemen hükümetine karşı 7 yılı aşkın süredir savaşan İran destekli Husi milisler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve Kızıldeniz kıyısındaki stratejik liman kenti Hudeyde ile diğer bazı bölgeleri kontrolünde tutuyor.
İnsani krizlere neden olan savaşa çözüm kapısı aralaması umudunu taşıyan ateşkes, bölgesel ve uluslararası olarak memnuniyetle karşılandı.
AA muhabiri, Yemen'de bir ayı geride bırakan ateşkesin belirlenen hedeflere ulaşmadaki başarısını ve başarısızlığını derledi.
– İki aylık ateşkesin maddeleri
BM Yemen Özel Temsilcisi Grundberg'e göre, Yemen'de çatışan taraflar arasında sağlanan ateşkesin en önemli maddesi ülke içinde ve sınırlarındaki tüm hava, kara ve deniz operasyonlarının durması.
Grundberg, Yemen içindeki operasyonlarla hükümet güçleri ve Husi milisler arasındaki çatışmaları, Yemen sınırındaki operasyonlarla ise Arap Koalisyonunun hava saldırıları ve Husilerin balistik füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) Suudi Arabistan topraklarını hedef almasını işaret ediyor.
Ülkenin batı kesiminde yer alan ve Husiler tarafından işletilen Hudeyde Limanı'na yakıt tankerlerinin yanaşmasına izin verilmesini de içeren ateşkes maddeleri, ayrıca Husi milislerin Eylül 2014'ten beri kontrol ettiği Uluslararası Sana Havalimanı'ndan Mısır ve Ürdün'e haftada iki ticari uçuş gerçekleştirilmesini de kapsıyor.
Husi milislerin 2015 yılından bu yana ablukaya aldığı ülkenin güneybatısındaki Taiz vilayetine geçiş koridorlarını açma olanaklarını ele almak üzere BM Yemen Özel Temsilcisi Grundberg gözetiminde düzenlenen toplantılar da söz konusu ateşkesin maddeleri arasında yer alıyor.
Grundberg, Husiler ile hükümet güçleri arasındaki ateşkesin, insani krizlerle boğuşan sivilleri rahatlatmayı hedeflediğini vurgulayan açıklamalarda bulundu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise Yemen'de sağlanan ateşkesin kalıcı bir siyasi barış süreciyle sonuçlanmasını temenni ediyor.
– Bir aylık ateşkeste gerçekleştirilen ihlaller
Uzatılmaya açık ateşkes, 2 Nisan'dan bugüne kadar karşılıklı ihlal suçlamaları gölgesinde devam ediyor.
Ateşkes kapsamında Hudeyde Limanı'na petrol tankerlerinin gelmesine izin verildi ancak Taiz üzerindeki ablukanın kalkması ve Sana Havalimanı'ndan uçuşların başlatılması gibi bazı konularda herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.
Husileri ateşkesi ihlal etmekle suçlayan Yemen ordusu, son olarak Husilerin 7 Mayıs'ta farklı cephelerde 68, 5-6 Mayıs tarihlerinde ise 126 ihlalle ateşkesi delmelerinin yanı sıra cephelere askeri takviyeleri sürdürdüğünü açıkladı.
Husilerin birinci ayda BM himayesindeki ateşkesi 2 bin 473 kez ihlal ettiğini duyuran Yemen ordusu, Husilerin Marib bölgesindeki cephelerde uçurduğu İHA'lardan birkaç tanesinin de düşürüldüğünü aktardı.
İran destekli Husi milisler ise Yemen ordusunun söz konusu sürede ateşkesi 5 bin 365 kez ihlal ettiğini öne sürdü. Husiler, Arap Koalisyonunu da Uluslararası Sana Havalimanı'ndan ticari uçuşları engellemekle suçlamaya devam ediyor.
Husilerin Sözcüsü Muhammed Abdusselam, Ramazan Bayramı'nın ikinci günü Arap Koalisyonu tarafından Yemen'in kuzeybatısındaki Hacce vilayetine hava saldırısı düzenlendiğini iddia etti.
Ateşkes ihlalleri kapsamında 7 Mayıs Cumartesi günü Husi milislerin ise yerleşim yerlerine yönelik saldırılarında 11'i çocuk ve kadın olmak üzere 40'tan fazla sivilin öldüğü veya yaralandığı açıklandı.
– Husiler yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçlanıyor
Yemen Enformasyon Bakanı Muhammed el-İryani, hükümetin ateşkes şartları çerçevesinde Hudeyde Limanı'na haftada 2 geminin girmesine izin verdiğini hatırlatarak Husilerin, bu gemilerden elde edilen gelirlere ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini açıkladı.
Ateşkes süresince limana girmesi konusunda anlaşmaya varılan gemilerden Husilerce tahsil edilen gümrük vergilerinin yaklaşık 90 milyon dolara tekabül ettiğini aktaran İryani, bu miktarın, Husilerin kontrolündeki bölgelerde çalışanların maaşlarının ödenmesi için yeterli olduğunu vurguladı.
İryani, ancak Husilerin bu meblağın kendi kontrol alanlarındaki memur maaşlarının ödenmesi için tahsis edilmesine ilişkin yükümlülüğünden vazgeçtiğini kaydetti.
Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mubarek de hükümet olarak ateşkese dair yükümlülüklerini yerine getirmeye devam ettiklerini söyledi. Mubarek, Husilerin ise kamu çalışanlarının maaşlarını ödeme sorumluluğunu yerine getirmekten kaçtığına dikkati çekti.
– Husilerin kontrolündeki Uluslararası Sana Havalimanı
Ateşkesin maddelerinden biri olan Uluslararası Sana Havalimanı'ndan Ürdün ve Mısır'a ticari seferler, sağlık hizmetlerinden mahrum hastalar başta olmak üzere Yemenlilerin yurt dışına seyahatinin önünü açıyordu.
Ancak Uluslararası Sana Havalimanı, ateşkes anlaşmasının üzerinden yaklaşık 40 gün geçmesine rağmen hala ticari uçuşlara açılmadı. Yemen hükümeti ile Husiler, bu konuda karşılıklı suçlamalarını sürdürüyor.
Bu suçlamaların başında, Husi milislerin kontrollerindeki bölgelerde ikamet eden vatandaşların pasaportlarıyla ilgili anlaşmazlıklar olduğu için uçuşların ertelendiği geliyor.
Hükümet, Sana Havalimanı'na ilişkin sorunun çözümü için Grundberg'e birtakım öneriler sundu ve Yemen pasaportlarının tümünün kontrollerindeki yetkili makamlardan verilmesini şart koştu.
Yemen hükümeti, İran destekli Husileri, Sana Havalimanı'ndan gerçekleşecek uçuşlarda kendileri tarafından verilen pasaportların dışındakileri kabul etmemekle suçluyor.
– Husilerin Taiz vilayetine uyguladığı abluka
BM himayesinde başlatılan ateşkesin önemli maddelerinden biri olmasına rağmen Husi milislerin 7 yıldan beri Taiz vilayetine uyguladığı ablukayı kaldırma noktasında hiçbir adım atılmadı.
Yemen hükümetinden 7 Nisan'da yapılan açıklamada, Taiz vilayetine bir koridor açılması talebiyle Grundberg'in ofisiyle iletişime geçildiği ancak Husilerin bu alandaki her türlü öneriyi reddettiğine dikkat çekildi.
Öte yandan Yemenli siyasi partilerin Taiz bölgesindeki temsilcileri tarafından birkaç gün önce yapılan ortak açıklamada da "abluka altındaki Taiz'in ateşkesle aldatıldığı" vurgulandı.
Ateşkes sürecinde dahi Husilerin abluka altındaki Taiz'e yönelik saldırılarını sürdürdüğü ve BM'nin buna karşı sessiz kalmakla suçlandığı açıklamada, Ramazan Bayramı'nda Husilerin kente yaptığı saldırıların sivillerin hayatına mal olduğu aktarıldı.
– Esirler konusu
Arap Koalisyonu Sözcüsü Turki el-Maliki, 28 Nisan'da Suudi Arabistan'a karşı savaştıkları sırada esir düşen 163 Husi milisin serbest bırakılacağını açıkladı.
Maliki, Riyad yönetiminin attığı bu adımın Yemen'deki ateşkesi kalıcı kılma çabalarına katkı sunacağını savundu.
Söz konusu milis esirlerin "insani girişimler kapsamında serbest bırakıldığına" işaret eden Suudi Arabistan, Husi milisleri Uluslararası Kızılhaç Komitesine ait uçaklarla Yemen'e ulaştırdı.
Ancak, Husilerin esirler dosyası sorumlusu Abdulkadir el-Murtada, "Serbest bırakılan esirleri kabul etmeyeceğiz. Salıverilen kişiler bizim esirler değil ve kendilerini tanımıyoruz." dedi.
Murtada, Husiler olarak Uluslararası Kızılhaç Komitesi'yle iletişime geçerek serbest bırakılan esirlerle hiçbir şekilde ilgilenmeyeceklerine dair bilgi verdiklerini öne sürdü.
Yemen'deki gelişmeleri yakından takip eden uzmanlar ise Suudi Arabistan'ın serbest bıraktığı esirlerle ilgili durumun Husiler ile esir takası konusunu daha da zorlaştıracağını öngörüyor.
– Yemen'deki iç savaş ve insani kriz
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.
Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Ülkede yıllardır süren çatışmalarda yaklaşık 377 bin kişi yaşamını yitirdi. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz ise korkunç boyutlara ulaştı.