DOLAR 32,4209 0.01%
EURO 34,5410 0.03%
ALTIN 2.485,63 0,11
BITCOIN 2056999 -2,91%
Yalova
21°

AÇIK

04:46

İMSAK'A KALAN SÜRE

Bachelet, Çin ziyaretinde Sincan'daki insan haklarına dair endişeleri dile getirdi

ABONE OL
Mayıs 28, 2022 19:50
Avatar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

PEKİN/CENEVRE (AA) – Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Çin ziyaretinde yetkililere, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde uygulanan "terörle mücadele tedbirlerinden" duyduğu endişeleri dile getirdiğini açıkladı.

Bachelet, 6 günlük ziyaretinin sonunda Çin'in Guancou kentinde düzenlediği çevrim içi basın toplantısında, temaslarına ilişkin detayları paylaştı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri unvanıyla bir yetkilinin 17 yıl sonra ilk kez Çin'i ziyaret ettiğini belirten Bachelet, ziyaretinde başta Devlet Başkanı Şi Cinping olmak üzere üst düzey yetkililerle yerel ve küresel insan hakları sorunlarını konuşma fırsatını bulduğunu anlattı.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne bağlı Kaşgar ve Urumçi şehirlerini ziyaret ettiğini kaydeden Bachelet, burada Komünist Parti yetkilileriyle görüştüğünü, Kaşgar'da bir cezaevine, deneme okuluna ve artık faal olmayan, Çin hükümetinin "mesleki eğitim merkezi" adını verdiği, Uygurların toplandığı bir eğitim kampı binasına da uğradığı bilgisini paylaştı.

Bachelet, ziyaretin inceleme veya soruşturma amaçlı gerçekleşmediğini vurgulayarak, "Bu ziyaret, Çin'in üst düzey liderleriyle insan hakları konusunda doğrudan tartışarak birbirimizi dinleme, endişelerimizi dile getirme, gelecekte Çin'e uluslararası insan hakları hukukundan kaynaklanan yükümlüklerini hatırlatma amacına yönelik daha düzenli ve anlamlı temaslar için imkanları keşfetme ve zemin hazırlama fırsatını verdi." dedi.

– Terörle mücadele tedbirleri Uygurlar ve Müslümanları hedef alıyor

Uygurlara yönelik insan hakları ihlallerine ilişkin iddialara değinen Bachelet, "Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde, özellikle Uygurlar ve çoğunlukla Müslüman azınlıkları hedef alan, terör ve radikalleşmeyle mücadele tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin sorularımı ve endişelerimi dile getirdim." ifadesini kullandı.

Bachelet, Uygurların zorla götürüldüğü öne sürülen yeniden eğitim kamplarına dair etraflı bir değerlendirme imkanı bulamadığının altını çizerek, "Söz konusu eğitim programının bağımsız yargı denetiminden mahrum olması, emniyet ve adli muhafaza görevlileri ile eğitim kurumlarındaki görevliler hakkındaki şiddet ve kötü muamele iddiaları ve meşru dini pratiklerin yasaklandığına dair iddiaları hükümete sordum." açıklamasında bulundu.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki "terörizmle mücadele" ve "aşırıcılıktan arındırma" amacıyla uygulanan programların Uygur Türkleri ve diğer etnik azınlıkların haklarına verdiği zarara dair endişelerini gündeme getirdiğini aktaran Bachelet, "Çin hükümetine tüm terörle mücadele ve aşırılıklardan arındırma programlarının, uluslararası insan hakları standartlarına uygun yürütüldüğünden ve keyfi ve ayrımcı uygulamalara yer vermediğinden emin olmak için gözden geçirilmesi tavsiyesinde bulundum." diye konuştu.

– Uygur eğitim kampları kapatıldı bilgisi verildi

Bachelet, görüşmeler sırasında Çin hükümetinin, "mesleki eğitim merkezleri" adı verilen, milyonlarca Uygur Türkü ve diğer Müslüman azınlık mensuplarının yargı kararı olmadan alıkonulmasına yol açtığı iddia edilen programın sonlandırıldığı bilgisini verdiğini ifade etti.

Bachelet, Çin ziyareti öncesinde anavatanları dışında yaşayan ve Çin'deki ailelerinden haber alamayan Uygurların taleplerinden de haberdar olduğunu kaydederek, görüşmeler sırasında ilgili yetkililere, Uygurların aileleri hakkında bilgi sağlama talebini ilettiği ve bu konunun önceliğine dikkati çektiğini belirtti.

– Hong Kong ve Tibet'in sorunları da konuşuldu

Tibet Özerk Bölgesi ve Hong Kong Özel İdari Bölgesi'ndeki insan hakları sorunlarını da ziyareti sırasında ele aldığını vurgulayan Bachelet, Tibet'teki azınlığın dini ve kültürel haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini yetkililere beyan ettiğini bildirdi.

Bachelet, Hong Kong'un uzun yıllardır insan hakları ve bağımsız medyanın merkezi olarak örnek teşkil ettiğine dikkati çekerek, "Bölgede avukat, aktivist, gazeteci ve diğer sivillerin Ulusal Güvenlik Kanunu adı altında gözaltına alınması endişe verici. Hong Kong'daki duruma ilişkin BM İnsan Hakları Komitesi, temmuz ayında değerlendirme yapacak." dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve Çin hükümeti arasında ortak çalışma grubu kurulması üzerine yetkililerle anlaşma sağlandığı bilgisini veren Bachelet, "Çalışma grubu kapsamında ülkede azınlıklar, iş dünyası, terörle mücadele, dijital dünya ve hukuki uygulamaların insan hakları boyutunu görüşmek üzere görüşmeler organize edilecek." ifadesini kullandı.

Bachelet, Komiserliğin geçen yıl hazırladığını açıkladığı Uygurlara yönelik hak ihlallerine dair raporun ne zaman açıklanacağına dair ise bilgi vermedi.

BM İnsan Hakları Ofisi, 8 Mart'ta BM İnsan Hakları Konseyinin 48'inci oturumunda Pekin yönetimi ile BM heyetinin bölgeyi ziyaret etmesi konusunda anlaştıklarını duyurmuştu.

– İnsan hakları ihlallerine ilişkin iddialar

Çin, son yıllarda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlık mensuplarını hedef alan sistematik hak ihlallerine ilişkin iddialar nedeniyle uluslararası kamuoyunda eleştirilere hedef oluyor.

Türkiye'nin de yer aldığı BM üyesi 43 ülke, 21 Ekim 2021'de New York'ta düzenlenen BM İnsan Hakları Komitesi Toplantısı'nda yaptıkları ortak açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde 1 milyondan fazla kişinin "yeniden eğitim merkezi" adı verilen siyasi kamplarda alıkonulduğundan, işkence, kötü muamele, insanlık dışı ve aşağılayıcı cezalandırma, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukları ailelerinden ayırma gibi yaygın ve sistematik insan hakları ihlallerine maruz kalmasından duydukları endişeyi dile getirmişti.

Açıklamada, bölgede din ve inanç özgürlüğü ile seyahat, toplantı ve ifade özgürlükleri üzerinde kısıtlamalar bulunduğu ve yaygın kullanılan elektronik izleme teknolojilerinin orantısız şekilde Uygurları ve diğer azınlık mensuplarını hedef aldığı belirtilmişti.

Pekin yönetiminin hukukun üstünlüğü ilkesine ve insan haklarını koruma konusundaki ulusal ve uluslararası yükümlülüklerine uyması gerektiği vurgulanan açıklamada, "Çin'e BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve ofisi de dahil bağımsız gözlemcilere Sincan'a hızlı, anlamlı ve serbest erişim sağlama çağrısı yapıyoruz." ifadelerine yer verilmişti.

Çin, Sincan'da kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermezken, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin vermişti.

– Zorla çalıştırma

Öte yandan çok sayıda Uygur Türkü'nün bölgedeki fabrikalarda zorla çalıştırıldığı iddia edilmiş, Sincan'daki bazı işletmeler, "zorla çalıştırma" yoluyla üretim yapıldığına dair iddiaların hedefi olmuştu.

ABD Kongresi, Aralık 2021'de Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türkleri ile diğer etnik ve dini azınlıkların zorla çalıştırılması yoluyla ürettiği malların ABD'ye ithalatının yasaklanmasını öngören yasayı kabul etmişti.

Washington yönetimi, iddialara konu olan işletmelere ve onlarla çalışan şirketlere yaptırım kararları almıştı.

Pekin yönetiminin sözcüleri ise zorla çalıştırma iddialarını "Çin-karşıtı güçler tarafından uydurulmuş yalanlar" olarak nitelemiş; ülkedeki insan hakları durumunun gerçeğe aykırı olarak karalanmaya çalışıldığını savunmuştu.

En az 10 karakter gerekli