BRÜKSEL (AA) – Avrupa'daki çeşitli çevre örgütleri, Avrupa Birliği'nin (AB) kendi çevre hedefleriyle çelişen doğal gaz projelerine destek vermesine karşı hukuki süreç başlattıklarını duyurdu.
ClientEarth, Friends of the Earth Europe, Food & Water Action Europe ve CEE Bankwatch Network gibi çevre grupları, AB Komisyonu'nun gaz projelerine mali desteğine karşı hukuki mücadele başlattıklarını açıkladı.
Açıklamada, AB Komisyonu'nun AB'ye faydalı olduğu düşünülen enerji altyapı projelerinin bir listesini yaptığı, listeye giren projelerin izin süreçlerinin hızlandırıldığı ve bunların AB fonlarından faydalandığı hatırlatıldı.
"AB Komisyonu'nun 30 gaz projesini listeye dahil ederek kendi iklim ve enerji yasalarını ihlal ettiğine inanıyoruz" ifadesi kullanılan açıklamada, projelere AB desteğini sona erdirmek için yasal süreç başlatıldığı kaydedildi.
Açıklamada, söz konusu listede EastMed boru hattının da yer aldığına ve bu projelerin vergi mükelleflerine toplam 13 milyar avro maliyet getireceğine işaret edildi.
AB'nin söz konusu projeleri destekleyerek "kendi ayağına kurşun sıktığına" dikkati çekilen açıklamada, AB'nin, söz konusu projeleri desteklemesinin kendi iklim ve enerji hedefleri ile çeliştiği, Paris Anlaşması kapsamındaki yasal yükümlülüklerini göz ardı ettiği ve bunun yasa dışı olduğu bildirildi.
Açıklamada, herkesin AB'yi çevre yasaları yüzünden mahkemeye verme hakkı olduğu hatırlatılarak, bu aşamada AB Komisyonu'ndan iç inceleme başlatmasının talep edildiği, Komisyon'un bir adım atmaması halinde konunun Avrupa Adalet Divanı'na taşınacağı belirtildi.
– "Bu liste, Avrupa'da fosil gaz için bir VIP izni anlamı taşıyor"
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan çevre gruplarının avukatı Guillermo Ramo, "Bu liste, Avrupa'da fosil gaz için bir VIP izni anlamı taşıyor." ifadesini kullandı.
Mevcut durumda fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkışın görüşülmesi gerektiğine işaret eden Ramo, "Komisyon, kanıtlara rağmen gaz altyapısı projelerinden kaynaklanan metan emisyonlarının etkisini dikkate almadı. Bu durum yasa dışı." değerlendirmesinde bulundu.
AB ülkelerinde 2013 yılından beri pek çok ülkeyi kapsayan doğal gaz boru hattı gibi projeler, "ortak fayda" sağladığı gerekçesiyle mali destek gibi imkanlardan faydalanıyor.
Söz konusu projeler arasında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan arasında Ocak 2020'de imzalanan ve bölge ülkelerinin deniz sınırlarını dikkate almadan Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya taşınmasını öngören EastMed boru hattı da yer alıyor.
EastMed projesiyle Doğu Akdeniz'deki gazın GKRY ve Girit Adası üzerinden Yunanistan'a, oradan da İtalya üzerinden Avrupa'nın iç kısımlarına ulaştırılması planlanıyor.
Toplam 1.900 kilometre uzunluğundaki EastMed boru hattı projesinin, 3 bin metre derinlikte ilerlemesi ve 7 yılda tamamlanması bekleniyor.
Yılda 10 milyar metreküp doğal gaz taşıma kapasitesine sahip olacak proje maliyetinin 7 milyar doları aşacağı öngörülüyor.
AB, bir yandan "iklim dostu" olma yönünde yeni hedefler belirlerken bir yandan da kendi hedefleri ile çelişen ve uygulanması sıkıntılı olan bir doğal gaz projesini desteklemesi çevreciler tarafından eleştiriliyor.