Halka arz nedir derseniz; şirketlerin belirli bir paylarını %30-40 oran değişebilir, halka açmaları yani bireysel yatırımcılara, küçük yatırımcılara benim şirketime ortak olabilirsin hakkını vermeleridir, bunu hisse senetlerini çağrı ve ilan şeklinde satışa çıkarmasıdır. Bu hisseleri şirketin değerine göre hesaplayarak lot sayılarına bölünür ve sizlere bir lot olarak on liraya, yirmi liraya, otuz liraya bile bir şirkete ortak olma imkanı sunmasıdır. Şirketler neden bu işlemi yapar çünkü ucuza finansman sağladıkları içindir, kredi alıp faizi ile uğraşacaklarına şirketlerinin bir bölümünü halka açarak buradan gelen parayla sermaye elde ederek yatırımlarına devam ederler. Eğer tekrar para kazanmak veya sermaye büyütmek isterlerse yeni halka arzlar yapabilirler, bu haklarıda vardır.
Şirketler kendi isteklerine göre kendilerini halka arz edemezler mutlaka SPK tarafından onay almaları gerekmektedir, sermaye piyasası kurumu onayı olmadan halka arz işlemi yapılamaz. Dağıtım şekillerine baktığımızda, iki çeşit dağıtım şekli vardır, birincisi eşit dağıtım, ikincisi ise oransal dağıtımdır. Eşit dağıtım olduğu zaman burada daha fazla tavan gidiyor şirketler yani bir şirket eşit dağıtım yaptığı zaman aynı değerlere sahip olan bir diğer şirket oransal dağıtım yaptığı zaman eşit dağıtım yapan şirketin iki, üç, dört kez daha fazla tavan yaptığını görürüz, bu durumu açıklayacak olursak oransal dağıtım yapan şirket beş kez tavan yapıyorsa, eşit dağıtım yapan şirket beş yerine sekiz, dokuz tavan yaptığını istatistik olarak görebiliyoruz. Halka arzda iki tip alıcı vardır; birincisi kurumsal alıcılar, ikincisi bireysel alıcılardır.
Kurumsal alıcılar genel olarak yüksek alımlar yapabildikleri ve daha bilir kişiler oldukları için birebir görüşürler, hedef ve geleceğini sorgular bu durumları yorumlatırlar, bunları dinlerler, değerleme yöntemleriyle analiz ederler, sektörüne bakarlar, şeffaflıklarını incelerler, hedeflerini sorgularlar ve bunları öğrenip, bunların sonucunda şirketlere yatırım yapıp bir miktarına ortak olur veya olmazlar.
Bireysel yatırımcılar genel olarak daha az sorgular, daha az değerlendirdiği için halka arz yapacak şirketler tarafından sevilir çünkü daha yüksek fiyatlardan alım yapılabilir. Halka arzlarda kurumsal yatırımcı satın aldığı zaman bunu halka arz etmeden de yapılabilir ama büyük yatırımcı ve kurumsal yatırımcılar iyi araştırmalar sonucu yaptığı için hissenin gerçek değeri üzerinde bir değer genellikle ödemiyorlar fakat bireysel yatırımcı daha bilinçsiz olduğu için SPK’ nın izahnamesini bile okumadan halka arzlara katıldığı için buralardan daha fazla para kazanabildiğinden şirketler genel olarak bireysel yatırımcıyı daha fazla severler.
Eşit pay dağıtımları genel olarak oransaldan daha fazla kazandırırlar. Nedeni, küçük yatırımcı eşit dağılımda daha fazla hak sahibi olduğu için, yani oransalda büyük oranda parası olanlar daha fazla alıyorlar ve bunlara üç, dört, beş tavan yeterli oluyor. Örneğin on milyon ile yatırım yapan birisi üç tavan yaptığı zaman yeterli oluyor ve çıkış sağlıyor ama eşit dağıtımda daha fazla küçük yatırımcının pay hakkı olduğu için altı tavan, yedi tavan, sekiz tavan küçük yatırımcıyı tatmin etmiyor, ne kadar fazla olursa o kadar fazla istediği için küçük yatırımcının eşit pay dağıtımında daha fazla söz hakkı olduğu için eşit pay daha fazla ileri gidiyor. Oransal dağıtımda daha fazla büyük yatırımcının elinde olduğundan dolayı iç güdülerinden uzak hareket ettiği için ufak karlarla kendini tatmin edip çıkış sağlıyor, eşit pay dağıtımındaki küçük yatırımcılar genellikle bu şekilde olmuyorlar.
Halka arzlarda sürekli tavan yapmasının en önemli nedeni şirket sahiplerinin hissenin düşmesine izin vermeden sürekli alım yapmasıdır. Örneğin büyük bir şirket var ancak halka açık değil, bu şirketin nakite çevrilmesi, direkt satış yapıp parayı cebine alabilme ihtimali çok zor ve uzun bir süreç gerektirir ve hızlı satış yapmak istenirse değerinin çok altında satış yaparsınız. Böyle bir durum yaşamamak için şirketi halka arz ederseniz ve lotlar aracılığıyla ufak ufak satım yaparsanız, likidite oranınız çok yukarılara çıkabilir, bu durumda halka arz olan şirketi bireysel yatırımcıya açtıklarında bir liralık şirketleri üç lira etmiş oluyor. Şirket sahipleri lotlardan kendi alım yaparak ilk birkaç gün şirketlerinin tavan yapmasını sağlarlar, bu durum kendilerine de yarar sağlamaktadır. Ayrıca küçük yatırımcılar halka arzdan çok şey beklediği için elindeki lotu satmıyor, elindekini de satmadığında bu iş tavan yapmaya doğru gidiyor.
Halka arz yapan şirketin ilk günlerinden haberdar isek ve tarihleri kaçırmadıysak, bunu internette araştırma yaparak takip edebilirsiniz. Burada eşit dağıtım veya oransal dağıtım olsun çok bir şey fark etmez , alınabildiği kadar lot alınır ardından eşit dağıtımda örneğin kişi başı on lot veriyor, yirmi liradan olsa iki yüz lira yapar, yüzde yüz katlasa bile iki yüz lira kazanılmış oluyor. Nasıl bunu daha fazla arttırabiliriz; birinci gün ve ikinci gün tavan tavan giderken bir ve iki kez daha alabildiğimizce hisse senedi almalıyız, zaten bu beş, altı, yedi gün tavan gideceği için biz bir halka arz fiyatına aldık, daha sonra tavan fiyatına aldık ve ikinci gün yine tavan fiyatına aldık, üç sefer hisse aldık ve elimizde üç kat hisse olmuş oluyor sonra dört, beş, altıncı günler tavan gittiği zaman elimizdeki hisse senedi arttığı için kar marjımızda o kadar fazla yükselecektir, bunun için verilecek tüyoda şudur, örneğin pazartesi günü olarak varsayalım, pazartesi günü hisse halka arz edildi, işleme açıldı ve tavan yaptı, seans kapanışı 18:00 da, kapandıktan sonra bir sonraki günü emirleri girilebiliyor, biz hemen ne kadar lot alacaksak alım emrini oluşturuyoruz. Seans kapanışından hemen sonra yazdığımız için ertesi gün genel olarak emirlerimiz yukarıda kalacağı için o tavana giderkenki satışlardan ilk önce biz faydalanacağız, burada da çok güzel bir gelir elde etmiş oluyoruz.